Examples of using "Erledigen" in a sentence and their turkish translations:
Bırak bunu ben halledeyim.
Bunu yapabilir misin?
Onu derhal bitirelim.
Onu yarın yapın.
Bana bırak.
Bundan sonrasını biz hallederiz.
Tom dışarıda bir iş üzerinde.
Yapacak bir işimiz var.
Tamamlaman gereken bir iş var.
Bugün yapman gereken bir şey var mı?
Biri şu işi yapacak.
Bu işi kim yapabilir?
Bırakın halledeyim.
Onu nasıl yapabiliriz?
Yapacak çok şey kaldı mı?
- Bunu bitirmeliyim.
- Bunu bitirmem gerekiyor.
- Bunu bitirmek zorundayım.
Öncelikli olarak yapacak bir şeyim var.
Yarın yapacak işlerim var.
Onunla derhal ilgileneceğim.
Tom'un yapmak zorunda olduğu bazı şeyleri var.
Tom'un yapmak istediği başka şeyler vardı.
Tom'un yapması gereken başka şeyler vardı.
Bunu daha sonra yapabilir miyiz?
Halledilmesi gereken daha önemli işlerimiz var.
Bırak işimi yapayım.
Onu da hallederiz.
Her şeyi kendi başıma halletmem gerek.
Küçük şeyleri hallettiğinizde, büyük şeyler kendiliğinden hallolur.
İşimizi yapmamıza izin ver.
Yapman gereken başka bir şey var.
Bugün başka ne yapman gerekiyor?
Bugün yapmamız gereken çok şeyimiz var.
Yapacak bir işim var.
Yapmam gereken şeyler var.
Bugün bunu gerçekten yaptırmak zorundayım.
Tom'un yapacak çok işi vardı.
Bu akşam yapacak biraz işim var.
Onun yapacak çok işi vardı.
Biz onu ne kadar çabuk yapabiliriz?
Tom her zaman her şeyi kendi yapmak zorundaydı
Tom her şeyi tek başına yapamaz.
Hâlâ yapacak işim var.
Yapmam gereken birkaç ev işim var.
Bilgisayarlar son derece karmaşık işleri yapabilirler.
Yapacak çok işimiz var.
Sami'nin yapılacak bir işi vardı.
Tom'un yapacak bir işi vardı.
Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
Öbür güne kadar bu ev ödevini bitirtmelisin.
Ona yapacak çok iş ver.
Hâlâ yapılacak çok şey var.
Bugün yapacak bir sürü işim var.
Onu benim tarzımla yapayım.
Onu saat 2.30'dan önce yapmak zorundaydım.
Yapacak bir sürü çağrım var.
Bitirilecek bir ev ödevim var.
İşleri zamanında yaptırmayı severim.
Evde yapacak bazı şeylerim var.
Hala yapılacak bazı ev ödevlerim var.
Yardım almadan ödevlerini yapmaya çalış.
Tom'un yapacak çok işi var.
Bunu kendi tarzımla yapacağım.
Yapacak sadece tek şeyim kaldı.
Yapmamız gerekeni yapmadan bıraktık.
Akşam yemeğinden önce ev ödevimi bitirmeliyim.
Tom onların kirli işini yapmak istemedi.
Neden bulaşıkları yıkıyorsun? Onları Tom yıkasın.
Bunu yapmak için başka yol yok.
- Hâlâ ilgilenmem gereken bazı şeyler var.
- Hâlâ dikkat etmem gereken bazı şeyler var.
Gitmeden önce yapmak istediğim bir şey var.
- Çoklu görevde iyi değilim.
- Aynı anda birden fazla işe pek odaklanamıyorum.
O zamandan önce yapacak çok işim var.
- Yapmak istediklerini halledebildin mi?
- Yapmak istediğin her şeyi yapabildin mi?
Bunu yapmama yardım eder misin?
Tom'a bunu bugün yapması gerektiğini söyle.
Onu yarın yapın.
Bu işi mümkün olan en kısa sürede bitirelim.
Benim için birkaç şey yapmanı istiyorum.
Size hepsini halledeceğimin garantisini verebilirim.
Tom'un hemen yapması gereken bazı çok önemli şeyler vardır.
Tom ona bakabilir.
Biraz daha yapacak işimiz var.
Tom, Mary'ye ne yapılması gerektiğini söylemedi.
Tom Mary'yi bunu onun için yapmaya ikna etti.
Yapmam gereken çok şey olduğu için bunalımdayım.
Ben bu kadar kısa bir zamanda işi bitiremem.
İşi bitirmek onun bütün öğleden sonrasını aldı.
Bunu derhal yapmam gerekiyor.
Hafta sonuna kadar halledecek çok işim var.
Ödevimi yapmak için bir haftam var.
Eve gitmeden önce bitirecek birkaç işim var.
Ev ödevimi yapmalıyım.
Nerede biraz alışveriş yapabilirim?