Examples of using "Dinge" in a sentence and their turkish translations:
İsimler, şeyler.
Garip şeyler olur.
playstation vb. şeyler
mermerden yapılan şeyler
Ben hayal mi görüyorum?
- Kırılıp bozulmak eşyanın tabiatıdır.
- Bozulup dağılmak eşyanın doğasında vardır.
Bu tür şeyler olur.
Tom şeyler görüyor.
Tom eşyaları topluyor.
İşler ciddiye biniyor.
Bundan önce iki şey:
güzel şeyler oluyor.
Bir çok halı, kilim gibi şeylerde
insanlar birçok şeyden haz duyarlar
İşler değişir.
Bu şeyler zaman alır.
Bazı şeyler imkansızdır.
Ben güzel şeyleri severim.
O şeyler ilgisiz.
İşler değişebilir.
O berbat şeyler yaptı.
Bir şeyler gördüm.
Onlar nedir?
Tom bu tür şeylerden nefret ediyor
Bazı şeylerin gitmesine izin verin.
Bu şeyler gerekli değildir.
- Küçük şeylerin tadına var!
- Küçük şeylerin tadını çıkar!
El yapımı şeylere değer veriyorum.
Ben böyle şeyler yapmayı seviyorum.
O her zaman yeni şeyleri deniyor.
Birçok şeyden bahsettik.
İşleri daha ciddiye almalısın.
O meseleleri daha karmaşık hale getirecek.
Tom tuhaf şeylere inanır.
Tüm insanlar aynı şeyleri istiyor,
Oldukça sıra dışı şeyler görmeye başladım.
Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.
Allah'ın hakkı üçtür.
- İşler gittikçe daha kötü bir hal alıyor.
- Meseleler gittikçe kötüleşiyor.
İşler değişti.
Bazı şeyler, söylenmediğinde daha iyidir.
Çok şey gördüm.
Sana nesneleri öğretebilirim.
Kuşkulu şeyler yaptım.
Ben öyle şeyler yapmam.
İşler çığırından çıkıyor.
Şartlar hızlı bir şekilde değişebilir.
Ben farklı şeyler görüyorum.
Pekala, böyle şeyler olur.
Tom'un yapacak işleri var.
Ben bu şeyleri yapmam.
İşler iyi.
İşler iyi görünüyorlar.
O en tatlı şeyleri söyler.
Biz aynı şeyleri seviyoruz.
Saçma şeyler burada olur.
Olup bitenleri fazla ciddiye almayın.
Tom yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak istedi.
Bir şeyin nasıl olduğunu görmüyoruz. Bir şeyi kendimize benzeterek görüyoruz.
Cep harçlığını yararsız şeylere harcama.
Küçük şeyleri hallettiğinizde, büyük şeyler kendiliğinden hallolur.
aynı şeyleri farklı şekilde gördüm.
Çoğunlukla iki hapı bir tanede birleştirmek gibi
Nasıl ikisini bir araya getirirsiniz?
Yalnızca şu iki şeye ihtiyacımız var:
çok basit bir dil kullanırdı.
Sizlere, görmemeyi başaramayacağınız
ve karşıma "Sosyalizmden Cayanlar", "İğrenç Kurumsal Propaganda",
Unutkanlığa yatkınsın.
Onun doğum gününde tuhaf şeyler oldu.
Birçok şeyden bahsettik.
Otel kasasında bazı şeylerim var.
Olayları olduğu gibi kabullen.
Bu şeyler sadece İsveç'te olur.
Tom yeni şeyleri denemekten hoşlanır.
Bizim işleri farklı olarak yapmamız gerekiyor.
Edison birçok yararlı şeyler icat etti.
Keşke şeyler farklı olsa.
Birkaç şeyi açıklamam gerekiyor.
Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.
İşler gerçekten değişti.
Burada şartlar değişti.
Neden işler değişti.
Pek çok şey değişti.
İşler daha kötü olabilirdi.
Senin sevdiğin aynı şeyleri seviyorum.
Karanlık ve gizemli şeyleri severim.
Bazı şeyleri hiçbir zaman öğrenemeyeceğim.
Birkaç şey öğrendim.
Devam eden çok sayıda ilginç şey var.
Tom'un aklında başka şeyler vardı.
- Ben bazı şeyleri satın alacağım.
- Bir şeyler almaya gidiyorum.
- Bir şeyler alacağım.
Bunu sana açıklayayım.
Maddi şeyler değil, değerli anları biriktir!
- Bugün üç şey yaptın.
- Bugün üç şey yaptım.
Tom bir şeyler yapmayı seviyor.
Aynı zamanda iki şeyi yapamazsın.