Translation of "Sammelt" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Sammelt" in a sentence and their turkish translations:

Tom sammelt Antiquitäten.

Tom antikalar toplar.

Tom sammelt Comics.

- Tom çizgi romanlar toplar.
- Tom çizgi roman koleksiyonu yapıyor.
- Tom çizgi roman biriktiriyor.

Tom sammelt Sätze.

- Tom cümleleri koleksiyon yapıyor.
- Tom cümle topluyor.

Jack sammelt Briefmarken.

Jack pullar toplar.

Tom sammelt Briefmarken.

- Tom pul toplar.
- Tom pul biriktirir.
- Tom pul koleksiyonu yapar.
- Tom pul biriktiriyor.

Tom sammelt Dinge.

Tom eşyaları topluyor.

Tom sammelt Kronkorken.

Tom şişe kapakları topluyor.

Sagt, er sammelt Geld

para topladığını söylüyor

Tom sammelt antike Uhren.

Tom, antika saat koleksiyonu yapıyor.

Ken sammelt alte Münzen.

Ken eski paralar toplar.

Tom sammelt alte Münzen.

Tom eski paraları toplar.

Mein Bruder sammelt Briefmarken.

- Erkek kardeşim pul biriktiriyor.
- Erkek kardeşim pul koleksiyonu yapıyor.

Maria sammelt im Wald Blumen.

Mary ormanda çiçek topluyor.

Oftmals sammelt sich Grundwasser in verlassenen Minen an

Çoğu zaman yer altı suları terk edilmiş madenlerde toplanabilir

Maria sammelt alles, was irgendwie mit Eichhörnchen zusammenhängt.

Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar.

Bill Gates sammelt einige Notizen von de Da Vinci

Bill Gates de Da Vinci'nin bazı notlarını topluyor

Er sammelt gerne alte Briefmarken, dies ist sein Hobby.

Hobisi eski pulları toplamaktır.

Es arbeitet den ganzen Sommer über und sammelt Nahrung an.

bütün yaz çalışarak yiyecek biriktirir.

Man kann sich vorstellen, wenn es regnet, rinnt das ganze Wasser herunter und sammelt sich hier.

Yağmur yağdığında suyun kanalize olup burada birikeceğini hayal edebilirsiniz.

Wer sammelt schon Brombeeren um sieben am See? Wer erfreut sich der Kräuter und Pflanzen am See? Wer lauscht gern dem Summen und Brummen am See? Wer geht oder radelt ganz oft um den See? Wer schwimmt oder paddelt gern quer durch den See? Wer liebt diesen Ort wie kein zweiter, den See? Na, das bin ich.

Kim daha sabahın yedisinde gölde böğürtlen toplar? Kim göl kıyısında ki otlara ve bitkilere sevinir? Kim göl kıyısındaki vızıltı ve mırıltıya severek kulak verir? Kim gölün etrafında sık sık bisiklet sürer veya pedal çevirir? Kim gölde yüzmeyi veya kürek çekmeyi sever? Kim burayı herkesten daha çok sever? Tabii ki ben.

Wer sammelt schon Brombeer'n um sieben am See? Ich bin 's. Wer erfreut sich der Kräuter und Pflanzen am See? Ich bin 's. Wer lauscht gern dem Summen und Brummen am See? Ich bin 's. Wer walkt oder radelt ganz oft um den See? Ich bin 's. Wer schwimmt oder paddelt gern quer durch den See? Ich bin 's. Wer liebt diesen Ort wie kein zweiter, den See? Na, ich bin 's.

Kim daha sabahın yedisinde gölde böğürtlen toplar? Ben. Kim göl kıyısındaki otlara ve bitkilere sevinir? Ben. Kim göl kıyısındaki vızıltı ve mırıltıya severek kulak verir? Ben. Kim gölün etrafında sık sık yürüyüş yapar veya pedal çevirir? Ben. Kim gölde yüzmeyi veya kürek çekmeyi sever? Ben. Kim burayı herkesten daha çok sever? Tabii ki ben.