Translation of "Detail" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Detail" in a sentence and their turkish translations:

In diesem Detail.

çocuk nesillerini takip etmiyor.

Große Liebe zum Detail

Ayrıntıya büyük miktarda dikkat edilmiş

Gott steckt im Detail.

- Tanrı ayrıntıda gizlidir.
- Ayrıntı deyip geçme.

Der Teufel steckt im Detail.

Şeytan ayrıntıda gizlidir.

Das ist ein unerhebliches Detail.

- Bu önemsiz bir detay.
- Teferruat.

Er beschrieb die Szene im Detail.

O, olayı ayrıntılı olarak anlattı.

Sie beschrieb die Szene im Detail.

Olay yerini detaylı olarak tanımladı.

Tom beschrieb das Problem im Detail.

Tom sorunu ayrıntılarıyla tarif etti.

Bitte erklären Sie es im Detail.

Lütfen ,ayrıntılı açıklayın.

Er erläuterte seinen Plan im Detail.

Planlarını ayrıntılı olarak açıkladı.

Verlieren wir uns nicht im Detail.

Ayrıntılarda kaybolmayalım.

Tom hat ein Auge fürs Detail.

Tom ayrıntının iyisinden anlar.

Tom erläuterte seinen Plan im Detail.

Tom planını ayrıntılı olarak açıkladı.

Das ist nur ein kleines Detail.

O küçük bir ayrıntıdır.

Nächste Woche erkläre ich es im Detail.

Önümüzdeki hafta onu ayrıntılı olarak açıklayacağım.

Und ich möchte noch ein Detail erwähnen.

Ve başka bir ayrıntıdan bahsetmek istiyorum.

Es war alles bis ins Detail perfekt.

En ince ayrıntısına kadar her şey mükemmeldi.

Wenn ja, schätzt man vielleicht das kleinste Detail,

Ama bilginiz varsa en küçük ayrıntıyı bile görürsünüz,

- Ich habe keine Zeit, um Ihnen das im Detail zu erklären.
- Ich habe keine Zeit, um dir das im Detail zu erklären.
- Ich habe keine Zeit, um euch das im Detail zu erklären.

Onu sana ayrıntılı olarak açıklamak için yeterli zamanım yok.

Selbst auf das kleinste Detail des Berichts sollte geachtet werden.

Raporun en küçük ayrıntısına bile dikkat edilmesi gerekir.

Der Ingenieur wusste jedes kleinste Detail über das neue Modell.

Mühendis yeni model hakkında her ayrıntıyı biliyordu.

Du musst von jetzt an auf jedes kleinste Detail Acht geben.

Şu andan itibaren en ufak ayrıntıya dikkat etmelisin.

- Er hat es im Detail erklärt.
- Er hat es detailliert erklärt.

O, onu ayrıntılı olarak açıkladı.

Es scheint, dass der Banküberfall bis ins letzte Detail geplant war.

Görünen o ki, banka soygunu en ince ayrıntısına kadar planlanmış.

- Ich kann nicht auf Einzelheiten eingehen.
- Ich kann nichts ins Detail gehen.

Detaya giremem.

Arbeitsfähigkeit, akribisches Gedächtnis und Liebe zum Detail sowie Hingabe an Pflicht und Disziplin.

çalışma için kahramanca bir kapasite, titiz bir hafıza ve ayrıntılara dikkat ve görev ve disipline bağlılık.

Entschuldigung, aber ich muss los. Ich habe keine Zeit, das im Detail zu erklären.

Üzgünüm, ama acele etmek zorundayım. Bunu detaylı açıklamak için vaktim yok.

Professoren sollten alles im Detail erklären, nicht knapp sein und immer ihren Studenten auftragen, heimzugehen und ihre Bücher zu lesen.

Profesörler, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamalılar, kısa ve öz olmamalılar ve her zaman öğrencilere eve gitmelerini ve kitaplarını okumalarını söylemeliler.

- Tom erklärte genau, was er gesehen hatte.
- Tom erklärte detailliert, was er gesehen hatte.
- Tom erklärte im Detail, was er gesehen hatte.
- Tom erklärte in allen Einzelheiten, was er gesehen hatte.

Tom gördüklerini detaylı olarak açıkladı.