Examples of using "Blass" in a sentence and their turkish translations:
Onun yüzü soldu.
Tom solgun.
Solgun görünüyorsun.
- O solgun görünüyor.
- Solgun görünüyor.
Tom çok solgun.
Tom solgun görünüyordu.
Bugün solgun görünüyorsun.
Korkudan yüzü kireç gibi oldu.
O hep soluk görünüyor.
Tom soluyor.
Korkudan beti benzi attı.
- Tom'un beti benzi kalmadı.
- Tom'un rengi soldu.
Tom çok solgun görünüyor.
Tom çok solgun görünüyordu.
Jane çok solgun görünüyor.
Kız çok solgun görünüyordu.
Tom biraz solgun görünüyordu.
Tom biraz solgun görünüyor.
Haber karşısında rengi soldu.
Sana ne oldu? Solgun görünüyorsun.
Haberi duyunca, benzi sarardı.
Yüzü korkudan kireç gibi oldu sonra utançtan kızardı.
Tom solgun görünüyor.
O, haberi duyar duymaz benzi attı.
Haberi duyduğunda solgunlaştı.
Annem haberi duyunca sarardı.
- Solgun gözüküyorsun. İyi misin?
- Gerçekten solgun görünüyorsun. İyi misin?
Çok solgun görünüyorsun.
Solgun görünüyorsun. Doktoru arayayım mı?
Solgun görünüyorsun. Neyin var?
Tom soldu.
Solgun görünüyorsun. Bir gün izin alsan iyi olur.
Onun solgun görünmesi beni endişelendirdi.