Translation of "Berliner" in Turkish

0.049 sec.

Examples of using "Berliner" in a sentence and their turkish translations:

- Ich bin ein Berliner.
- Ich bin Berliner.

Ben bir Berlinliyim.

Sie isst gerne Berliner.

O, reçelli çöreği seviyor.

Nimm dir einen Berliner!

Bir tatlı çörek ye.

Tom isst gerne Berliner.

Tom jöleli çöreği sever.

Ich esse gerne Berliner.

Tatlı çörekleri severim.

Ich esse sehr gerne Berliner.

Alman böreklerini çok seviyorum.

Gibt es die Berliner Mauer noch?

Berlin Duvarı hala var mı?

Im Jahre 1989 fiel die Berliner Mauer.

1989'da Berlin Duvarı yıkıldı.

In welchem Jahr fiel die Berliner Mauer?

Berlin Duvarı hangi yılda yıkıldı?

Die Berliner Mauer fiel im Jahre 1990.

Berlin duvarı 1990 yılında düştü.

- Tom war zwölf, als die Berliner Mauer fiel.
- Tom war zwölf Jahre alt, als die Berliner Mauer fiel.

Berlin Duvarı yıkıldığında Tom on iki yaşındaydı.

Die Berliner Mauer wurde im Jahre 1961 errichtet.

Berlin duvarı 1961'de dikildi.

Auf der Berliner Museumsinsel befinden sich fünf Museen.

Berlin müzesi adasında beş müze bulunuyor.

Tom nahm sich eine Tasse Kaffee und einen Berliner.

Tom kendine bir fincan kahve ve bir çörek aldı.

Der Fall der Berliner Mauer war wahrhaftig ein historisches Ereignis.

Berlin Duvarı'nın yıkılışı gerçekten çığır açan bir olaydı.

- Wer hat den letzten Donut gegessen?
- Wer hat den letzten Berliner gegessen?

Son tatlıyı kim yedi?

- Die Berliner Mauer fiel im Jahre 1989.
- Der antifaschistische Schutzwall fiel im Jahre 1989.

Berlin Duvarı 1989'da yıkıldı.

Die Berliner Mauer wurde errichtet, um zu verhindern, dass Ostdeutsche in den Westen fliehen.

Berlin duvarı Doğudaki Almanların Batıya kaçmasını engellemek için inşa edilmiştir.

„Ich bin so alt, dass ich mich noch an den Fall der Berliner Mauer erinnern kann“, sagte Hans.

Hans "Berlin duvarının yıkılmasını hatırlayacak kadar yaşlıyım" dedi.