Examples of using "Aufzuhalten" in a sentence and their turkish translations:
- Beni durdurmaya çalış.
- Beni durdurmayı dene.
Beni durdurmaya çalışma.
Tom seni durdurmaya çalışacak.
Dene ve durdur beni!
Tom durdurulamaz.
Beni durdurmaya çalışma!
Onu durdurmaya çalıştık
Ben onu durdurmaya çalıştım.
Ben onu durdurmayı denedim.
Tom kesinlikle beni durdurmaya çalışacak.
Tom Mary'yi durdurmaya çalışmadı.
Tom'u durdurmak için bir şey yapmalıyız.
Burada olmak için yetkili değilsin.
Biri enflasyonu durdurmak için bir yol bulmalı.
Onu nasıl durduracaksın?
- Onu nasıl durduracaksın?
- Onu nasıl durduracaksınız?
Arşidük Charles Fransızları ertelemek için sadece küçük bir artçı birliği bırakmıştı.
Konuşmaya başladımı, onu durdurması zordur.
Bunu yapmak istiyorsan, seni durdurmaya çalışmayacağım.
Sana yardım etmek için burada değilim. Seni durdurmak için buradayım.
Beni durdurmaya kalkmayın! Ne olursa olsun partiye gidiyorum.
İngiliz birlikleri cesurca savaştı, ancak Almanları durduramadılar.
Tom'un sana söylemeye çalıştığı gibi, buraya giremezsin.
Tom'un düşerken bilincinin yerinde olmadığı görüldü çünkü düşüşünü engellemek için hiçbir şey yapmadı.