Examples of using "Außerstande" in a sentence and their turkish translations:
Onu kurtaramadık.
Ülke borçlarını ödeyemedi.
Tom loş ışıkta okuyamadı.
Kirayı ödeyemediğim için, ondan yardımını istedim.
Tom kahvaltıda ne yediğini hatırlayamadı.
İngiliz birlikleri cesurca savaştı, ancak Almanları durduramadılar.
Niçin sadece Tom'u aramıyorsun ve ona onu yapamadığını söylemiyorsun?
Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi.