Examples of using "Alles –" in a sentence and their turkish translations:
Her şeyi yiyin.
Her şeyi al.
Her şey.
her şey ama her şey vardı
Herkes. Dinleyin.
Her şeyin var mı?
Her şeyi anlıyor musun?
Her şeye sahipsiniz.
Hepsi boşunaydı!
Biz her şeyi değiştirdik.
Her şeyi, her şeyi hatırlıyorum.
Hepsi bu mu?
Her şey akıp gidiyor.
Her şey hazır.
Her şeyi olan biri her şeyi kaybedebilir.
Her şey gitti.
Her şey için teşekkür ederim.
Her şey çalındı.
Her şey kaybolmuş.
- Her şey tamam olacak.
- Her şey yoluna girecek.
Her şey yolunda.
Tamam.
Tek bir bütün
Her şeyi yiyin.
- Hoşça kal!
- Hoşça kalın!
Hepsi satıldı!
Her şey çalışıyor.
O ona her şeyi söyledi.
Her şeyi gördüm ve biliyorum.
Her şey bedava.
Her şey değişiyor.
- Ya hep ya da hiç.
- Ya hepsi, ya da hiçbiri.
Tom her şeyi aldı.
Her şey iyi gitti mi?
Her şey aynı anda oldu.
Her şey için teşekkürler.
Tom her şeyi itiraf etti.
Her şey yolunda gitti.
Her şeyi sana borçluyum.
Tom her şeyi hatırladı.
Her şeyini kaybedeceksin.
Bunun hepsi senin mi?
Her şeyin bir zamanı vardır.
Sen her şeyi düşündün.
- Şimdi her şey yolunda.
- Artık her şey yolunda.
Lütfen her şeyi bana bırak.
- Her şey yolunda.
- Her şey güzel.
Şu ana kadar her şey iyi.
Her şey tartışılabilir.
Her şeyi mahvedeceksin.
Her şeyi yiyebilirsin ama her şeyi bilemezsin.
Onlar burada her şeyi satıyorlar.
- Hepsini okudunuz mu?
- Her şeyi okudun mu?
Sen her şeyi duyabilirsin.
- Onun hepsi mantıklı olur.
- Hepsinin anlamı var.
- Her şey çok ucuz.
- Her şey gerçekten çok ucuz.
- Her şeyi denedim.
- Ben her şeyi denedim.
Her şeyi test ettim.
Her şey değişmek üzere.
O ona her şeyi söyledi.
Burası her şeyin başladığı yerdir.
Bunların hepsi boşunaydı.
Her dediğin, her yaptığın, her yazdığın, her düşündüğün izler bırakır.
Şimdilik iyi gidiyor.
Her şey o zaman değişti.
Başlangıcı 1946'ya dayanıyor,
hepsinden bahsetti
hepsi ve daha fazlası
Her şey sakin.
Her şey programa uygun.
Her şey sakindi.
O her şeyi bilir.
Her şey iyi olacak.
Her şey mümkündür.
Zamanlama her şeydir.
Her şey önemlidir.
Hepsi sipariş üzerine yapıldı.
Bu her şeyi değiştirir.
Her şey ters gitti.
Her şeyi gördüm.
Her şey kayboldu.
İşler iyi gidiyor mu?
Her şey değişecek.
Hepsi o kadar.
Her şeyi al.
Her şey çok ucuz.
Her şey daha iyi.
Her şey değişir.
Her şey normal.