Examples of using "Abhalten" in a sentence and their turkish translations:
Onun gitmekten alıkoyacağım.
Benim gidişimi engelleyecek hiçbir şey yok.
Onun içmesini engelleyemezsin.
- Biz cuma günü bir basın toplantısı yapamıyoruz.
- Cuma günü bir basın toplantısı düzenleyemiyoruz.
Kızının dışarı çıkmasına engel olamadı.
Onun onunla evlenmesini hiçbir şey engelleyemez.
İnsanları konuşmaktan vazgeçiremezsin.
Tom'u bugün çalışmaya gitmekten alıkoyamazsın.
Seni durduracağım.
Beni durduracak mısın?
Kedimin kuşları öldürmesini nasıl önleyebilirim?
Tom'u yarın işe gitmekten alıkoyamazsın.
Tom bakmak istemiyordu ama kendini tutamadı.
Hiç kimse benim Marika ile konuşmamı durduramaz.
- Seni durdurmuyorum.
- Sizi durdurmuyorum.
O beni durdurmayacak.
Tom Mary'nin düşündüğünü söylemesini durduramıyor.
Tom'u onu yapmaktan vazgeçirmenin bir yolunu bilmiyorum.
Onun içmekten alıkoyamazsın.
Birinin sana yalan söylemesini durduramazsın.
Keşke çocuklarımın dövüşmesini nasıl durduracağımı çözebilsem.
Ben Manny tarafından yönetilen, veri transferi üzerine çalışan çalışma grubu, 14 Ocak 1999'da bir toplantı yapacak.
Seni sırlarımı açığa vurmaktan vazgeçiremem. Ancak, yapmaman için yalvarıyorum.
Tom'un Mary'yi görmesini engelleyemeyiz.
Ben sadece sizi büyük bir hata yapmaktan durdurmaya çalışıyorum.
Tom'un bunu yapmasına engel olmaya çalıştın, değil mi?