Translation of "Bœuf" in Turkish

0.089 sec.

Examples of using "Bœuf" in a sentence and their turkish translations:

- J'aime le bœuf.
- J'adore le bœuf.

Ben sığır etini severim.

- Du bœuf s'il vous plaît.
- Du bœuf, s'il vous plaît.

Sığır, lütfen.

Ce bœuf est bon.

Sığır eti iyidir.

Le bœuf est tendre.

Bu sığır eti yumuşak.

As-tu du bœuf séché ?

- Kuru etiniz var mı?
- Kurutulmuş tuzlanmış sığır etin var mı?

Je n'aime pas le bœuf.

Sığır etinden hoşlanmam.

Le pluriel de « bœuf » est « bœufs ».

Öküzün çoğulu öküzlerdir.

Comment était le rôti de bœuf ?

Biftek nasıldı?

Aimes-tu les nouilles au bœuf ?

- Dana etli Çin eriştesi sever misin?
- Dana etli noodle sever misin?

Je préfère le mouton au bœuf.

Koyunu sığıra tercih ederim.

L'Afrique exporte du bœuf en Europe.

Afrika Avrupa'ya sığır eti ihraç ediyor.

Tom ne mange pas de bœuf.

Tom sığır eti yemez.

J'aime le bœuf plus que tout.

Sığır etini her şeyden çok beğeniyorum.

Je sais comment cuisiner le bœuf Stroganoff.

Sığır straganofu yapmayı biliyorum.

Qui vole un œuf vole un bœuf.

Bugün yumurta çalan yarın öküz de çalar.

Est-ce du bœuf ou du porc ?

Bu sığır eti mi yoksa domuz eti mi?

Tu veux du bœuf ou du porc ?

Sen sığır eti mi domuz eti mi istersin?

Tom n'aime pas la viande de bœuf.

Tom sığır eti sevmez.

J'aime le bœuf plus que le mouton.

Sığır etini koyun etinden daha çok severim.

Nous faisons un bœuf au club demain soir.

Yarın gece kulüpte bir konserim var.

Je préfère le bœuf à tout autre chose.

Sığır etini başka her şeyden daha çok seviyorum.

Il la suit immédiatement, comme un bœuf à l'abattage.

O kurbanlık bir öküz gibi onu hemen takip eder.

À grosse maille, vous devriez prévoir une livre de bœuf pour deux invités.

Pratik olarak, her iki konuk için bir kilo sığır eti planlamalısınız.