Examples of using "Sentiments" in a sentence and their turkish translations:
Hislerini anlıyorum.
Ben senin duygularını paylaşıyorum.
Duygularımı incitiyorsun.
Gerçek duyguların neler?
Ben gerçekten duygularını paylaşıyorum.
bu sebeple, bir duygulanım hâlinde
Hisler geçecek
Hislerini anlıyorum.
Onun duygularını görmezden gelmeyin.
Onun hisleri karşılıklı değildi.
Hâlâ ona karşı hislerin var mı?
Asla birinin duygularını incitme.
Senin için gerçek duygularım var.
Duygularının incindiğini biliyorum.
- Tom'un hâlâ sana karşı hisleri var.
- Tom'un hâlâ size karşı hisleri var.
Senin için duygularım değişmedi.
Şuan hissettiğiniz şey,
Onun duyguları ile oyun oynama.
Ben onun duygularını incitmiş olabilirim.
Duygularını gizlemeye çalıştı.
Hislerinizi dikkate alacağız.
İnsani duygulardan yoksundur.
Tom'un duygularını incittin.
Duygularını gizlemek zorunda değilsin.
Hâlâ ona karşı hislerin var mı?
Servet ve para hakkındaki hislerinizi,
"Hisler gelgit gibi geri çekildiğinde,
ne hissetmem gerektiğiyle ilgili
Onun hislerini incitebileceğinden korkuyordu.
Senin duygularını anladığımı hissediyorum.
Duygularınla oynamıyorum.
Duygularımı ifade edemem.
Ona karşı duygularımız karışık.
O gerçek duygularını göstermez.
O gerçek duygularını göstermez.
O benim hislerimi anlayamıyor.
Duygularımızı kontrol etmek bazen zordur.
Onun duygularını anlayamıyorum.
Dan başkalarının duygularını umursamadı.
Hislerini saklamak zorunda değilsin.
Tom asla duyguları hakkında konuşmaz.
Onun duyguları kolayca incinir.
Duygularımı ifade etmede iyi değilim.
ama sonra hançer gibi saplanmaya başlıyorlar.
Hissiyatları hissetmek insan olmanın bir parçası.
Birçok sanatçı duygularını sanatına koyar.
Bunlar, duyguların hakim olduğu eylemler.
ama kesin yapsak da milliyetçi duygularla
Duyguların hakkında konuşmak zor.
Tom genellikle duygularını göstermez.
Duyguları araştırmak çok zordur
Lilah’ın duygularını konuştuk
Erkek arkadaşı da duygularını kamufle etme eğiliminde olup
Duygularımız otoritemizin kapsamı olduğu için
insanların inançlarının, mantıktan ziyade
Aşk ve nefret arasında bir şey hissetti.
Japon halkı duygularını ifade etmek için hediyeleri takas eder.
Başkalarının duygularına dikkat etmez.
Benim çocukluğum hakkında çelişkili duygularım var.
Hadi en baştan başlayalım, para ve servetle ilgili hisleriniz.
Ben kendi içimdeki ulusalcı düşüncelere daldığım zaman
Savaş hakkında nasıl hissediyorsun?
Kelimelerle duygularımı ifade edemiyorum.
Tom gerçek hislerini Mary'ye söyleyemiyor.
İşteyken hislerinizin coşmasına birdenbire izin verirseniz
Kalp, hislerimizi yaratmıyor olabilir
Çünkü ırkçılık hislerle değil, davranışlarla alakalı.
Bencil bir adam kendi duygularından başka hiçbir şey düşünmez.
ve renkle boyadığında aslında duygularla resmediyorsun.
Bu konuda ne hissediyorsunuz?
Bilerek onun hislerini incittim.
O sözler yerine müzikle duygusunu gösterebilir.
Hala Tom'dan hoşlanıyor musun?
Sözler duygularımı iletmez.
Daha çok şeyler hakkında aynı hisleri paylaşıyor gibi göründüğümüzden onunla anlaşmaya vardım.