Translation of "Reporter" in Turkish

Nous devons reporter notre départ.

Gidişimizi ertelemek zorundayız.

Veuillez vous reporter au paragraphe dix.

Lütfen parağraf ona bakınız.

Il nous faudra reporter le match.

Oyunu ertelemek zorunda kalacağız.

Il est reporter pour le Time.

Time dergisinde bir muhabirdir.

J'ai dû reporter mon rendez-vous.

Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.

Nous allons devoir reporter la réunion.

Toplantıyı ertelemek zorunda kalacağız.

Ne devrions-nous pas reporter ceci ?

Bunu rapor etmemiz gerekmiyor mu?

- Était-ce ton idée de reporter la réunion ?
- Était-ce votre idée de reporter la réunion ?

Toplantıyı ertelemek senin fikrin miydi?

Nous ne pouvons pas reporter la réunion.

Toplantıyı erteleyemeyiz.

Il a décidé de reporter son départ.

O kalkışını ertelemeye karar verdi.

Veuillez vous reporter au guide d'utilisation pour plus de détails.

Daha fazla bilgi için lütfen kullanım kılavuzuna bakınız.

Nous avons décidé de reporter la réunion à lundi prochain.

Önümüzdeki pazartesiye kadar toplantıyı ertelemeye karar verdik.

- Ne remets plus à plus tard ta recherche d'emploi.
- Cesse de reporter ta recherche d'emploi.

Bir iş bulmayı ertelemekten vazgeç.

Un reporter est en train d'interviewer Docteur Patterson à propos de Koko, un gorille parlant.

Bir muhabir Dr Patterson'la konuşan bir goril olan Koko hakkında görüşme yapıyor.