Examples of using "Rendirent" in a sentence and their turkish translations:
Haber onları mutlu etti.
Onlar Allah'a şükrettiler.
Sözleri beni hasta ediyor.
İstasyona arabayla gittiler.
Magdeburg'da kuşatılmış 25.000 Prusyalı Mareşal Ney'e teslim oldu
- Binlerce insan yunusu görmek için plaja gitti.
- Binlerce insan yunusu görmek için sahile gitti.
Erkek kardeşim hariç hepsi gitti.