Translation of "Reflètent" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Reflètent" in a sentence and their turkish translations:

Les enfants reflètent l'atmosphère familiale.

Çocuklar aile ortamını yansıtırlar.

Les montagnes se reflètent dans le lac.

Dağlar gölde yansıyor.

Tes yeux reflètent l'écho de ma voix.

Gözlerin sesimin yankısını yansıtıyor.

Ni Jésus ni cette période ne reflètent beaucoup

Ne İsa'yı nede o dönemi çokda fazla yansıtmamakta

Les effets produits à court terme ne reflètent pas l'apprentissage,

ve kısa süreli hafızada gördükleriniz öğrenmeyi etkilemez.

Ces chiffres reflètent la baisse des importations de pétrole brut.

Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir.

Et reflètent le ciel de Londres, qui n'est jamais le même.

ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.