Examples of using "Reflètent" in a sentence and their turkish translations:
Çocuklar aile ortamını yansıtırlar.
Dağlar gölde yansıyor.
Gözlerin sesimin yankısını yansıtıyor.
Ne İsa'yı nede o dönemi çokda fazla yansıtmamakta
ve kısa süreli hafızada gördükleriniz öğrenmeyi etkilemez.
Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir.
ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.