Translation of "Pub " in Turkish

C'était un coup de pub.

O bir tanıtım dublörlüğüydü.

C'est comme dans une pub de Benetton :

Benetton reklamı gibi,

Il lorgna une fille à l'extérieur d'un pub.

O bir barın dışında bir kıza arzu dolu baktı.

Ma femme travaille dans un pub à côté.

Karım yakındaki bir barda çalışıyor.

Certains pensent que la pub est une forme de lavage de cerveaux.

Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.

Un pub est un endroit ou les gens se rassemblent pour boire de la bière.

Bir birahane bira içmek için popüler bir toplanma yeridir.

Si tu es rentré directement à la maison comme tu l'as dit, comment ça se fait que j'ai vu ta voiture garée devant le pub ?

Yaptığını söylediğin gibi doğruca eve gittiysen, nasıl oldu da ben senin arabanı barın dışında park edilmiş gördüm?