Examples of using "Lavage" in a sentence and their turkish translations:
- Yıkayınca çıkar hepsi.
- Bir hal çaresi bulunur.
- Her şey açığa çıkacaktır.
Benim kot yıkamada küçüldü.
Sizi lavaboya götüreceğim.
Beyninin yıkanmış olduğunu düşünüyorum.
Bir dizi diş fırçalama görseli paylaşmak istiyorum,
Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.
Bu gömlek yıkanmak istiyor.