Examples of using "Presser" in a sentence and their turkish translations:
Acele etmene gerek yok.
Acele etmemize gerek yoktu.
Acele etmeme gerek yoktu.
Acele etmemiz gerekmiyordu.
Acil durumda derhal bu düğmeye basınız.
Acele etmene gerek yoktu; çok erken vardın.
Acele etmemize gerek yoktu.
Acele etmeye gerek yok.
Yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu.
Acele etmek zorunda değilsiniz.
Seni acele ettirmek istemiyorum ama bir sonraki otobüsü yakalamaya çalışalım.
Bu portakalın suyunu sıkamıyorum. O kuru.
Acele etmeye gerek yok. Çok zamanımız var.
Lütfen acele et!
Elbiseni o kadar çok seviyorum ki keşke basabileceğim bir 'Seviyorum' butonu olsa.