Examples of using "Pressée" in a sentence and their turkish translations:
Acelem vardı.
Onun acelesi vardı.
Acelem var.
Acelem vardı.
Tom, Mary'nin acelesi olmadığını söyledi.
Eve gitmek için acelesi vardı.
Eve gitmek için acele ediyordu.
Yeni bebeği görmek için acele ediyordu.
Benim acelem yok.
Hiç acelem yok.
Her zaman acelem varmış gibi hissediyorum.
O kadar acelem yok.
Acelem yok.
Keşke böyle acele etmeseydim!
Acelen yok, değil mi?
Acele etmene gerek yok.
Aceleniz olduğunda bu tür şeyler olabilir.