Examples of using "Océan" in a sentence and their turkish translations:
Şu göl bir okyanus gibi görünüyor.
Bağımsızlık yüzmek isteyeceğiniz bir okyanus değil,
Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.
Bildiğimiz bir damla, bilmediğimiz bir okyanus.