Examples of using "Mystère" in a sentence and their turkish translations:
Gizem galip gelir.
Karmaşık bir konu
Gizemim derinleşiyor.
Tom bir sırdır.
Hâlâ gizemini koruyor.
Bu gizem ne zaman çözülecek?
Tunguska hala gizemini koruyor
Cinayet gizem olarak kalır.
Hayat bir sırdır.
Tom sırrı çözdü.
ve göbeklitepe hala gizemini koruyor
Çözecek bir gizemimiz var.
Hayat büyük bir sırdır.
O gizemi çözebilip çözemeyeceğimizi görelim.
Doğa gizemle doludur.
Dedektif gizemi çözmeyi başardı.
Bu mektup, gizemin tek anahtarıdır.
Bu büyük gizemi ele almak için buradayım.
Onun kendini niçin öldürdüğü hâlâ bir sır.
Onun ölümünün sebebi bir sır olarak kalır.
Uykunun önemine rağmen, onun amacı bir sırdır.
Bugün, İngilizce dilek kipinin gizemini çözeceğiz.
Onun ölüm sırrı asla çözülmedi.
Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.
Bir orangutan. Gece yarısı ayakta ne işi var, bilinmez.
önce bu sorulardan başlayarak gizemi çözmeye çalışalım
O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi.
şimdi biz ne tuhaflık gördük nede gizem gördük diyebilirsiniz
Rusya, bir muammanın içindeki gizemle sarılmış bir bilmece.
Yaşam yaşanacak bir gizemdir, çözülecek bir sorun değildir.
- Herhangi biri bu sırrı çözdü mü?
- Bu gizemi çözen biri oldu mu?
Sanırım onun karısını öldürme nedeni hâlâ bir sır.
Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır.