Examples of using "Ménage" in a sentence and their turkish translations:
Tavan arasını temizleyelim.
Ev işleri ile meşguldü.
İlaç ve alkol çoğu zaman karışmaz.
Sadece senin yerini temizlemeyi bitirdim.
Sabahleyin odayı temizle.
Onun bir hizmetçisi var.
O, bir hizmetçi çalıştırıyor.
Odamı temizledim.
Ev işleri ile meşguldü.
Hizmetçi benim yatağımı yaptı.
- Yirmi yıldan fazla beraber olan mutlu bir çiftiz.
- Biz, yirmi yıldan fazla birlikte olan mutlu bir çiftiz.
Boşandıktan sonra evinde tek başına koşuşturmak son derece zor olmalı.
Odanı temizlemek zorundasın.
Ev hesaplarını eşim tutar.
Ev halkı, aynı yaşam alanını ve parayı paylaşan bir gruptur.
O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor.
Bu örümceklerden nefret ediyorum. Onlar her zaman ben temizlenirken beni çıldırtmak için oradalar.