Examples of using "Finir" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un bitimesine izin ver.
Biz bunu bitireceğiz.
Biz bunu bitirmek zorundayız.
- Bitirmeme izin ver.
- Bitireyim.
Sadece bunu bitirmeme izin ver.
Biz bunu bitirmeliyiz.
Ben işi bitirmek istiyorum.
Başladığımı bitirmeyi seviyorum.
Gerçekten bunu bitirmeliyim.
Bir saniye. Bitirmeme izin ver.
Tom akşam yemeğini bitiremedi.
Şu anda ölemem.
Az önce paketlemeyi bitirdim.
İşimizi bitirelim.
Bitirecek bir kitabım var.
- Kitabımı bitirmem gerekiyor.
- Kitabımı bitirmeliyim.
- Kitabımı bitirmek zorundayım.
- Önce bunu bitirmeliyim.
- Önce bunu bitirmem gerekiyor.
- Önce bunu bitirmek zorundayım.
Bu asla bitmeyecek.
Sandvicimi yemeği bitireyim.
Bunu bitirmek için bir haftan vardı.
Dışarı çıkmadan önce onu bitirmeliyim.
Öğleye kadar onu bitirebilir misin?
İlk önce bu işi bitirmeliyim.
Önce ev ödevimizi bitirmeliyiz.
Kitabı bitirebildim.
Denemeni şimdi bitirebilirsin.
Şimdi buna son vermem gerekiyor.
Tom'un bitirmesi için beklemem gerekti.
Sonunda fakir olmak istemiyorum.
Konuşmamı yazmayı bitirmeliyim.
Ev ödevimi az önce bitirdim.
Sonuçta, muhtemelen sıkılacağım.
Bütün bunlar nasıl sona erecek?
Sonunda delireceğim.
Akşam yemeğini henüz bitirdim.
Yol bitmeyecekmiş gibi görünüyordu.
Yarına kadar bunu bitirmek zorundayım.
Bu bulmacayı çözebilir miyim?
Yemek yemeği az önce bitirdim.
Bunun nasıl sona ereceğini biliyoruz.
Üç ay deneyi bitirmek için yeterli değil.
Başladığımız şeyi bitirmeliyiz.
Tom bulaşıkları yıkamayı henüz bitirdi.
Bu işi bitirmeye hazırım.
Bunu pazartesiye kadar bitiremeyiz.
bunun sonucunda ise yeniden ameliyat olmaları gerekiyor.
Ben yarına kadar işimi bitirtmeliyim.
- Hapishaneyi boylamak istemiyorum.
- Hapse düşmek istemiyorum.
Bunu daha sonra bitirmek zorunda olacağız.
Bunu bitirmeniz için 1 haftanız var.
Bugün işçileri eve erken gönderelim.
Ev ödevimi bitiremedim.
Bitirmem gereken işlerim vardı.
Sadece bunu bitirmek ve gitmek istiyorum.
Onun gibi sonuçlanmak istemiyorum.
O, işi dün bitirmiş olmalı.
Bitirebilir miyim?
Bakalım bunu yapmayı önce kim bitirebilecek?
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
Az önce öğle yemeği yedim.
- İşi tek başıma bitirmek istiyorum.
- İşi kendi başıma bitirmek istiyorum.
Halâ yapılmamış bir sürü işim var.
Her şeyden önce, ödevi bitirmek zorundayız.
O ne zaman bitecek?
İşi bitirmek uzun süre almayacaktır.
Ben sadece öğle yemeğini bitirdim.
Tom Mary'ye bir mektup yazmayı henüz bitirdi.
tüm gezegen önünde sonunda acı çeker.
Bulaşıkları yıkamayı henüz bitirdi.
İşi salıya kadar bitirmek çok kolay olacak.
Saat beşe kadar bu işi bitirmek istiyorum.
O, işini bitirmek için çok çalıştı.
Bunu bitirmek için bir ayım olduğunu düşündüm.
- Bunu bitirmek için ne kadar zamanımız var?
- Bunu ne kadar zamanda bitirmek zorundayız?
Kitabı okumayı yeni bitirdim.
- Sadece bu kitabı okumayı bitirdim.
- Az önce bu kitabı okumayı bitirdim.
Az önce tavan arasını temizlemeyi bitirdim.
Az önce garajı temizlemeyi bitirdim.
Şimdi bunu gerçekten bitirmeliyim.
Öbür güne kadar işimi yaptırmalıyım.
Sadece senin yerini temizlemeyi bitirdim.
Kate ona kadar ödevini bitirmek istiyor.
O gürültü beni neredeyse deli ediyor.
Beş gün içinde işi bitireceğim.
Az önce kahvaltıyı bitirdim.
Ben hâlâ çiti boyamayı bitirmek zorundayım.
Onlar raporu bitirmek için birkaç saat daha istiyor.
Hastalık bitsin sizi biz gene döveriz
Yumi onu bir günde bitiremez.
Yapbozun bu kısmını bitiremiyorum.
İşi bitirmek beş saatimi aldı.
Ödevimi bitirmek üç saatimi aldı.
Mola ver, yoksa hayatın kararacak.
Onu zamanında bitirmek için elinden geleni yapacaktır.
- Bu iyi sonlanmayacakmış gibi geliyor bana.
- Bu iyi sonlanacakmış gibi gelmiyor bana.
Sanırım bunu daha sonra bitirebiliriz.
Ona raporu çabucak bitirmesini söyledim.