Examples of using "L'étang" in a sentence and their turkish translations:
Gölet kurudu.
- Gölet dondu.
- Göletin üstü buz tutmuş.
- Göl çok derin.
- Gölet çok derin.
Bu gölün bir sürü sazanı var.
Gölet ağaçlarla çevriliydi.
Göletin etrafında yürüdük.
Dere göle akar.
Göletteki şu balıklara bak.
Çocukları göletten uzak tut.
Gölet 100 metre çapındadır.
Çocukları göletten uzak tutun.
Bir sincap gölette banyo alıyor.
Havuz yüzülemiyecek kadar çok sığ.
Ben bir çocukken o gölette yüzerdim.
Tom gölete bir taş attı.
Düzensiz ölü yapraklar havuzun üstünde yüzüyordu.
Havuzun etrafında bir sürü ağaç var.
Göletin üzerinde bir köprü vardır.
- Tom evlilik yüzüğünü çıkarıp gölete attı.
- Tom alyansını çıkarıp gölete attı.
Havuzun etrafında bazı büyük ağaçlar vardı.
Havuzun paten yapacak kadar donduğunu düşünüyor musun?
Çocuklar donmuş gölet üzerinde bir hokey pisti kurdular.
O, havuza bir taş attı.
Gölette birçok canlı balık gördük.