Examples of using "Heureuse" in a sentence and their turkish translations:
Mutlu görünüyor.
O mutlu oldu.
O mutludur.
Ne kadar da hoş bir tesadüf!
O mutlu görünüyor.
Jane mutlu görünüyor.
Ben de mutluyum.
Tom, Mary'yi mutlu etti.
O onun hakkında mutlu değildi.
Haber onu mutlu yaptı.
- Mutlu bir hayat yaşadı.
- O, mutlu bir hayat yaşadı.
Neşeli ol.
Mutlu ol!
- Mutlu bir hayat yaşadı.
- O mutlu bir hayat yaşadı.
O mutlu gibi görünüyor.
O son derece mutlu.
Mutluydum.
Onu mutlu ettim.
Onu mutlu edeceğim.
Bu onu mutlu etti.
Gerçekten mutluyum.
Ben seninle mutluydum.
Jane mutlu değildi.
Emi mutlu görünüyor.
O mutlu bir şey.
O, mutlu olduğunu söyledi.
O sadece şanslı bir tahmindi.
Onu mutlu etmek istedim.
Beni mutlu et.
O çok mutlu olmalı.
O burada olmaktan mutlu görünüyor.
Onlar mutlu bir hayat yaşadılar.
O mutlu bir hayat yaşadı.
O, annesini mutlu ediyor.
Tom Mary'yi mutlu görmek istedi.
O mutlu olduğunu söylüyor.
O, mutlu görünüyor.
Mutlu olduğunu söyledi.
O, mutlu gibi görünüyor.
O mutlu ve memnun.
Şanslı bir tahmin yaptım.
Ben onunla mutluyum.
O, mutlu görünmüyor.
Onu mutlu etmek istiyorum.
Mutlu olmak için her şeyim vardı.
O, mutlu bir hayat yaşadı.
Benim mutlu bir çocukluğum vardı.
O her zaman mutlu değildir.
Çok mutlu değildi.
O, mutlu olduğunu söyledi.
O, ona mutlu olduğunu söyledi.
- Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutlu oldu.
- Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutluydu.
Ben o zaman mutluydum.
Onu gördüğüne mutlu oldu.
O, annesini mutlu etti.
Çok mutluydum.
Oldukça mutlu biriyim.
İnsanlar mutlu sonu sever.
Böyle mutlu bir çocukluğum vardı.
- Ben mutluyum.
- Mutluyum.
O her zaman mutlu ve güler yüzlüdür.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Almanca öğrenme konusunda çok heyecanlıyım.
Tom Mary'nin mutlu olmasını istiyor.
- Mutlu yıllar!
- Yeni yılınız kutlu olsun!
- Yeni yıl mübarek olsun!
O mutlu bir hayat yaşadı.
Mutlu bir hayat yaşamak istiyorum.
Bu haberi duymak onu mutlu etti.
Çok mutlu bir evlilik hayatı yaşadılar.
Karımı mutlu etmek istiyorum.
Orada mutluydum.
Seni mutlu etmek için gülüyorum.
Mutlu olduğunu varsaydım.
Mutlu olmaya çalışıyorum.
O çok mutlu görünmüyor.
Uzun ve mutlu bir hayata!
Müzik yaşamımızı mutlu eder.
Çok mutlu bir çocukluğum vardı.
Onun mutlu bir çocukluğu vardı.
Mutlu muydun?
Çok mutlu ol.
O, hediyemle ilgili çok mutlu idi.
Hâlâ mutlu musun?
Ben seni mutlu edeceğim.
Karım da seni görmekten memnun olacak.
Ben çok mutluyum.
O sınıfının en mutlusu.
- O fakir ama mutlu.
- O, yoksul ama mutlu.
O, evlendiğinde mutlu olacak.
Onun mutlu olduğunu sanmıyorum.
Hikayelerin sık sık mutlu sonları vardır.
Adamın aksine, kadın mutlu görünüyordu.