Examples of using "Guitare" in a sentence and their turkish translations:
çalmaya çalışmaktır.
Ken'in bir gitarı var.
Hangisi senin gitarın?
Benim bir elektro-gitarım var.
Gitarını akort etti.
O bu gitarı sever.
Gitarını akort ediyordun.
O, o gitarı seviyor.
Bu gitarı istiyorum.
Bir gitar istiyorum.
Gitarım nerede?
Bu gitarı nerede aldın?
Gitarına ne oldu?
O gitar çalar.
Benim bir elektro gitarım var.
Sana gitar öğretebilirim.
Gitarımı çalmayı severim.
O, gitar çalar.
Benim bir gitarım yok.
Keşke o gitarı alabilsem.
Gitar çalıyorum.
Gitarımı ofisinde bıraktım.
Çok iyi gitar çalıyorsun.
Senin için gitar çalacağım.
Gitar çalabilirim.
O iyi gitar çalar.
Gitar çalmak istiyorum.
Gitarım bana asla ihanet etmez.
Bu gitarı aldığımı hayal ettim.
O gitar çalabilir.
Gitarımı getirmemi ister misin?
Amcam gitar çalar.
O, sık sık gitar çalar.
Küçük bir gitar çalarım.
O gitar çalmayı bilir.
İyi bir gitar almak istiyorum.
Erkek kardeşim gitar çalar.
Keşke gitar çalabilsem.
Bir gitarım yok.
Bugün yeni bir gitar aldım.
Hâlâ gitar çalıyor musun?
"Gitar çalabiliyor musun?" "Evet, çalabiliyorum."
Gitar çalmada çok iyidir.
Kardeşim bir elektrogitar aldı.
Babam gitar çalmayı sever.
Şimdi gitar çalmayı öğreniyorum.
- Gitarımda bir tel kırdım.
- Gitarımdaki bir teli kopardım.
Elektro bir gitar akustik bir gitar gibi ses vermez.
- Bu gitara 300 dolar verdim.
- Bu gitara 300 dolar para verdim.
- Bu gitara 300 dolar ödedim.
Onun gitar çalmasını istiyorum.
Senin gitarın benimkinden daha iyi.
Ben oldukça iyi gitar çalardım.
Senin için gitar çalacağım.
Kardeşimin gitarı yeni.
Tom'un gitar çalmasını dinlemeyi seviyorum.
- Şarkı söyleyip gitar çalmaktan hoşlanırım.
- Şarkı söylemeyi ve gitar çalmayı seviyorum.
Tom senin gitar öğretmenindi, değil mi?
Öğrencilerden bazıları gitar çalmayı severler.
Gitar çaldı ve şarkı söyledi.
Tom bana gitar çalmayı öğretiyor.
Gitar çalmayı öğrendiniz mi?
- John gitar çalamaz.
- John gitar çalmayı bilmiyor.
Tom Noel için kendine yeni bir gitar aldı.
- Gitar çalmak benim hobim.
- Hobim gitar çalmaktır.
O gitar çalamaz.
Akşam yemeğinden sonra, gitarını yanında getir ve biz şarkı söyleyeceğiz.
Tom gitar çalabilir, sanırım.
Gitar çalmayı öğrenmek istiyor musun?
Tom hala gitar çalıyor mu?
Kamerayı bir gitarla değiştirdim.
Ben kendim gitar çalmayı öğrenmeye çalıştım.
Gitar çalmada iyidir.
Gitar çalarken rahatlamış hisseder.
Keşke senin çaldığın kadar iyi gitar çalabilsem.
Senin arkadaşlarından biri gitar çalar mı?
sonunda gitarı yeniden çalmamı sağlayacak aksesuarlara sahiptim.
O, gitar çaldı ve o piyano çaldı.
Arabamın bagajında gitarım var.
Boş zamanımda gitar çalarım.
Mary kamerasını bir gitarla takas etti.
Tom'un gitar çalmasını rica ettim.
John gitar çaldı ve arkadaşları şarkı söyledi.