Translation of "Flottait" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Flottait" in a sentence and their turkish translations:

Un nuage flottait dans le ciel.

Bir bulut gökyüzünde süzülüyordu.

Le drapeau rouge-blanc flottait au vent.

Kırmızı-beyaz bayrak rüzgarda dalgalanıyordu.

Le parfum des fleurs printanières flottait dans l'air.

Havada ilkbahar çiçeklerinin kokusu vardı.

Une forte odeur de cannabis flottait dans l'air.

Bir keskin kenevir kokusu havada yayılıyordu.

Le corps de Dan flottait dans la piscine.

Dan'ın ceseti yüzme havuzunda yüzüyordu.

Une feuille morte flottait à la surface de l'eau.

Ölü bir yaprak su yüzeyinde yüzüyordu.

Plus intéressant, le drapeau américain qui a été érigé flottait

Daha ilginç olanı ise dikilen Amerikan bayrağı dalgalanıyordu