Examples of using "Flottait" in a sentence and their turkish translations:
Bir bulut gökyüzünde süzülüyordu.
Kırmızı-beyaz bayrak rüzgarda dalgalanıyordu.
Havada ilkbahar çiçeklerinin kokusu vardı.
Bir keskin kenevir kokusu havada yayılıyordu.
Dan'ın ceseti yüzme havuzunda yüzüyordu.
Ölü bir yaprak su yüzeyinde yüzüyordu.
Daha ilginç olanı ise dikilen Amerikan bayrağı dalgalanıyordu