Translation of "Fiancé" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Fiancé" in a sentence and their turkish translations:

Tom est mon fiancé.

Tom benim nişanlım.

Mon fiancé semble sérieux.

Benim erkek arkadaşım ciddi görünüyor.

Je suis fiancé avec elle.

Onunla nişanlıyım.

Tom s'est fiancé avec Marie.

Tom, Mary ile nişanlandı.

Il est fiancé à ma sœur.

O, kız kardeşimle nişanlı.

- Je suis fiancé.
- Je suis fiancée.

Ben meşgulüm.

Je suis le fiancé de Marie.

Ben Maire'nin nişanlısıyım.

Elle parle souvent de son fiancé.

O sık sık nişanlısı hakkında konuşur.

Elle parle souvent avec son fiancé.

Nişanlısıyla sık sık konuşur.

Il s'est fiancé à ma cousine.

O, benim kuzenimle nişanlandı.

Tom est le fiancé de Marie.

Tom, Mary'nin nişanlısıdır.

Il est fiancé à ma jeune sœur.

O, küçük kız kardeşimle nişanlıdır.

M. Darcy est fiancé à ma fille.

Bay Darcy kızımla nişanlı.

Son fiancé lui offrit une très grosse bague.

Nişanlısı ona büyük bir yüzük verdi.

Il nous a annoncé que son fils s'était fiancé.

Oğlunun nişanlandığını bize haber verdi.

Bob est fiancé à Marie depuis plus d'un an.

Bob, Mary ile bir yılı aşkın bir süredir nişanlıdır.

- Je me suis fiancé, une fois.
- Je me suis fiancée, une fois.

Bir kez nişanlandım.