Examples of using "Extérieure" in a sentence and their turkish translations:
hayatlarımızda fark yaratacak güce sahip olduğumuzu vurgular.
dış yüzeyindeki buzul erimeye başlıyor
Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
Hindistan'ın mücevherleri ve dış deniz - hepsi senin!
Konuşma dış düşünce ve düşünce iç konuşmadır.
Amerika'nın dış borcu 500 milyar doları aştı.
Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.
taşlar kaydırılarak tepeye kadar çıkarılıyordu inşaat bittikten sonra ise en dış sarmal kısım yıkılarak bugün ki halini alıyor