Examples of using "Européen" in a sentence and their turkish translations:
Kanlı Avrupa çatışması bitti.
Avrupalı görünüyorsun.
Şüpheli kafkasyalı bir kadın.
Onlar Avrupa sanatının seçkin şaheserleridirler.
İddialara göre, bir örgüt Avrupa uyuşturucu piyasasını kontrol ediyor.
- İngilizcenin egemenliği Avrupa diyaloğunu öldürüyor.
- İngilizcenin hakimiyeti Avrupa diyaloğunu öldürüyor.
Orta Çağ Avrupa'sında kaleler sadece savaşa değil topluma da hakimdi.