Translation of "Européen" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Européen" in a sentence and their turkish translations:

Le sanglant conflit européen était terminé.

Kanlı Avrupa çatışması bitti.

- Tu as l'air européen.
- Tu as l'air européenne.
- Vous avez l'air européen.
- Vous avez l'air européenne.

Avrupalı görünüyorsun.

La suspecte est une femme de type européen.

Şüpheli kafkasyalı bir kadın.

Ce sont de grands chefs-d’œuvre de l'art européen.

Onlar Avrupa sanatının seçkin şaheserleridirler.

Une organisation contrôlerait le marché de la drogue européen.

İddialara göre, bir örgüt Avrupa uyuşturucu piyasasını kontrol ediyor.

La domination de l'anglais est en train de tuer le dialogue européen.

- İngilizcenin egemenliği Avrupa diyaloğunu öldürüyor.
- İngilizcenin hakimiyeti Avrupa diyaloğunu öldürüyor.

Au Moyen Âge européen, les châteaux dominaient non seulement la guerre, mais la société elle-même.

Orta Çağ Avrupa'sında kaleler sadece savaşa değil topluma da hakimdi.