Examples of using "Endormie" in a sentence and their turkish translations:
O uyuyor mu?
Uyukluyormuş numarası yaptı.
Uyuyordum.
Uyuyordum.
Ağzım uyuşuk.
- Derste uyuyakaldı.
- Ders sırasında uyuyakaldı.
O, otobüste uyuyakaldı.
Tom Mary'nin uyuduğunu düşünüyordu.
Sen uykulusun.
TV izlerken, ben uykuya daldım.
- Uyuyakaldım.
- Uykuya gittim.
- Hâlâ uykuluyum.
- Hâlâ uykum var.
Burası çok ama çok yoğun bir şehir, şimdiyse uykuda.
Ders sırasında elinde olmadan uyuyakaldı.
Uykuda değilim.
O, direksiyonda uykuya daldı ve bir kaza geçirdi.
Geç uyumam gerekiyor.
Tom, Mary uykuya dalmış olmasına rağmen konuşmaya devam etti.
Uyumadım.
Dün gece hızlıca uyudum.
Sanırım uyuyakaldım.
Ben kanepede uyuyakaldım.
Ben onun omzunda uyuyakaldım.
Dün sınıfta uyuyakaldım.
Trende uyuyakalmışım.
Uyuduğunu düşünüyordum.
Çok yorgundum, bu yüzden hemen uyuyakaldım.
Müzik dinlerken uyuyakaldım.
Öylesine sıkıcı bir konuşmaydı ki uyuyakaldım.
Çok yemek yememiş olsaydın, şimdi bu kadar uykusuz kalmazdın.
Çok yorgun olduğu için, kısa sürede uykuya daldı.
Baban eve gelinceye kadar uyuyacaksın.