Examples of using "Déprimé" in a sentence and their turkish translations:
Tom bunalımlı görünüyordu.
O çok bunalımdaydı.
Başarısızlık onun canını sıktı.
O depresyondadır.
Tom bunalımlı ve yalnız.
Biraz üzgün görünüyorsun.
Brian hüzünlü görünüyor.
Neden keyifsizsin?
Ben sık sık depresif hissediyorum.
Tom bir süredir depresyondaydı.
Tom çalışamayacak kadar çok bunalımlı.
Tom umutsuz.
Tom bana bunalımlı olduğunu söyledi.
Tom biraz bunalımlı görünüyor.
Bütün gün hüzünlü hissediyordum.
Depresyona girmiş hissettim.
Üzgün hissediyorum.
Tom Mary'ye depresyonda olduğunu söyledi.
Biraz depresif görünüyorsun.
Sunucu çöktü.
- Artık bunalımlı değilim.
- Artık depresyonda değilim.
- Bunalımlı olduğum zaman her zaman abur cubur yerim.
- Depresyondayken sürekli abur cubur yerim.
Depresyonda görünüyorsun.
Bugün biraz morali bozuk görünüyorsun.
Eğer o tekrar olursa bunalımlı olurum.
Gerginim.
Birden bunalıma girerim.
Canın sıkkın görünüyorsun. Bir şey mi oldu.
Depresyona girdin, değil mi?
Takımı bırakmamı isterlerse bu çok moralimi bozar.
Yapmam gereken çok şey olduğu için bunalımdayım.
On dört gün boyunca günlerinizin çoğunu depresif geçirdiğiniz bir dönem oldu mu?