Examples of using "Décent" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un makul bir maaşı vardır.
Kendinize uygun bir takım elbise alın.
- Tom çevresinde iyi restoranlar olmadığını söyledi.
- Tom yaşadığı semtte güzel lokanta olmadığını söyledi.
Çalışanlarınızın mutlu olmasını istiyorsanız, onlara yeterli bir ücret ödemelisiniz.
Çalışmak zorunda oldukları saatleri düşünerek öğretmenlerin çoğu iyi geçinmiyor.
Tom Boston'da iyi bir iş bulamadı, bu yüzden Şikago'ya taşındı.
Çiftçiler fıstık yetişen iyi bir yaşam yapmazlarsa, diğer ürünleri yetiştirmeye çalışacaklardır.