Examples of using "Couloir" in a sentence and their turkish translations:
Ve koridorda ilerlerken,
ve holden hızlıca koşuyorsun;
Tom'u koridorda gördüm.
Koridorun karşısında yaşıyorum.
- Sami koridora bakan bir koltuğu seçti.
- Sami koridora bakan bir koltuk seçti.
O ölüme mahkûm.
Biri şemsiyesini salonda bıraktı.
Ben ölüm hücresindeyim.
Sami koridora bakan bir koltuğa oturdu.
Koridorda yürüyorum ve karşıma çıkıyor.
Koridorda bir koltuk istiyorum, lütfen.
Hastanenin ikinci katında koridordaydım.
Sami ilk koridor koltuğuna oturdu.
Sen hastanenin ikinci katında koridordaydın.
Sami ilk mevcut koridor koltuğuna oturdu.
Tom idam edileli üç yıl oldu.
Hatırladığım en net şey, boş koridorda
Ölüm hücresindeki birçok mahkum ölmek istemediğini söylüyor.
Tom idam sırasındaki 3.000'den fazla mahkumdan biridir.
Dan, dairedeyken Matt ve Linda'nın koridorda tartıştıklarını duydu.
Modern DNA analizleri, ABD'de birçok kişiyi temize çıkardı.