Examples of using "Contenir" in a sentence and their turkish translations:
Sert kabuklu meyveler içerebilir.
Tom öfkesini zaptedemedi.
O, öfkesini dizginlemeye çalıştı.
Bu salon 5,000 kişi alabilir.
Gazabını zaptedemedi.
Öfkemi frenleyemedim.
Gelen mesaj üç kuralı taşımalıydı:
Çocuklar heyecanlarını kontrol altına alamazlar.
Onun önünde öfkemi bastırmak zorunda kaldım.
Pek çok su ve besin tutabilir.
Bu sınıf sadece otuz öğrenci alabilir.
O artık öfkesini tutamadı.
O kutu bütün bu şeylerin sığması için çok küçük.
Mesajınız en az on karakterden oluşmalıdır.
- Bu kavanoz iki litre sıcak su tutabilir.
- Bu sürahi iki litre sıcak su tutabilir.
Sizi hasta edebilecek bir sürü şeyle dolu olacaktır.
Bu odada elli kişiyi almak için çok küçük.
Ürün eser miktarda fındık ve gluten içerebilir.
Fransızcada "kuş" anlamına gelen "oiseau" kelimesi, beş farklı sesli harf içeren en kısa kelimedir.
Çünkü bu, hastalığın yayılımını kontrol altında tutuyor ve hayatlar kurtarıyor.