Translation of "Grandissant" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Grandissant" in a sentence and their turkish translations:

Qu'ils avaient seulement imaginés en grandissant.

bizim tatmamızı sağladılar.

Et qu'on perd cette aptitude en grandissant.

büyüdüğümüzde bu kabiliyeti yitiriyor oluşumuz.

Et un réseau grandissant de perturbateurs de caution

ve büyük hayallerle savaşmaya hazır

grandissant dans un État où l'homosexualité est un crime.

eşcinselliğin yasadışı sayıldığı bir eyalette büyümeyi düşündüm.

Que cette crise vous oblige à assumer en grandissant.

kendinizi geliştirme sorumluluğunu yükler.

Rassemblant un nombre grandissant de données psychologiques et sociologiques,

Hızlı büyüyen psikoloji ve sosyal bilimler gövdesi üzerinde çalışarak

Et, en grandissant, j'ai vécu la mobilité sociale de ma famille,

ve büyürken bir apartmandan daha iyi bir eve taşınarak,

En grandissant, je n'ai jamais pensé que j'allais quitter mon pays d'origine.

Büyürken memleketimden ayrılacağımı hiç düşünmemiştim.

- En grandissant, nous découvrons que toute vérité n'est pas bonne à dire.
- En grandissant, nous découvrons que ce n'est pas toujours une bonne idée de dire la vérité.

Büyürken, gerçeği söylemenin her zaman güzel bir fikir olmadığını fark ediyoruz.

En grandissant, tu commences à réaliser que la santé est tout ce qui compte.

Yaşlandıkça sağlığın her şey olduğunu anlamaya başlarsın.

En grandissant, nous découvrons que ce n'est pas toujours une bonne idée de dire la vérité.

Büyüyerek, gerçeği söylemenin her zaman iyi bir fikir olmadığını keşfediyoruz.

Il est le premier politicien d'envergure nationale à avoir été nommé dans un scandale de corruption qui s'avère grandissant.

O, genişleyen bir rüşvet skandalıyla ithaf edilen ilk ulusal siyasetçi.