Examples of using "Grandissant" in a sentence and their turkish translations:
bizim tatmamızı sağladılar.
büyüdüğümüzde bu kabiliyeti yitiriyor oluşumuz.
ve büyük hayallerle savaşmaya hazır
eşcinselliğin yasadışı sayıldığı bir eyalette büyümeyi düşündüm.
kendinizi geliştirme sorumluluğunu yükler.
Hızlı büyüyen psikoloji ve sosyal bilimler gövdesi üzerinde çalışarak
ve büyürken bir apartmandan daha iyi bir eve taşınarak,
Büyürken memleketimden ayrılacağımı hiç düşünmemiştim.
Büyürken, gerçeği söylemenin her zaman güzel bir fikir olmadığını fark ediyoruz.
Yaşlandıkça sağlığın her şey olduğunu anlamaya başlarsın.
Büyüyerek, gerçeği söylemenin her zaman iyi bir fikir olmadığını keşfediyoruz.
O, genişleyen bir rüşvet skandalıyla ithaf edilen ilk ulusal siyasetçi.