Examples of using "Cadette" in a sentence and their turkish translations:
- O kız kardeşimin fotoğrafı.
- O, benim küçük kız kardeşimin fotoğrafıdır.
Tom'un küçük kızı evlidir.
Biz onu küçük kız kardeşinden ayırt edemeyiz.
Bir ağabeyim ve bir küçük kız kardeşim var.
Küçük kız kardeşim gençken evlendi.
Mary, Tom'dan 21 yaş daha gençtir ama Tom, Mary'den 22 kat daha zengindir.
Bunun delice görünebileceğinin farkındayım fakat sanırım senin küçük kız kardeşine âşık oldum.
Benden daha yaşlı olduğunu düşünüyordum.