Examples of using "Cabinet" in a sentence and their turkish translations:
Kabinenin her üyesi mevcuttu.
Doktorun ofisi ikinci katta.
Başbakan kabinesinin üyelerini atadı.
Seni daha sonra ofisten arayacağım.
Klinikte değil, hastanede çalışıyorum.
Rochambeau, Lafayette ve Luckner'da Genelkurmay Başkanı olarak görev yaptı.
Tom, çalışma odasına girip kapıyı kilitledi.
Doktorun çalışma saatleri nedir?
Kişisel ofisi veya kabine, çoğunlukla asker hareketlerini yöneten yetenekli sivil katipler,