Translation of "Brillaient" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Brillaient" in a sentence and their turkish translations:

Ses yeux brillaient de joie.

Gözleri sevinçten parıldıyordu.

Les yeux de Mary brillaient d'excitation.

Mary'nin gözleri heyecanla parlıyordu.

Ses yeux brillaient de mille feux.

Gözleri sevinçle parlıyordu.

Des milliers d'étoiles brillaient dans les cieux.

Gökyüzünde binlerce yıldız parlıyor.

Des gouttes d'eau brillaient sur les feuilles des arbres après la brève averse.

Kısa bir sağanaktan sonra su damlaları ağaç yapraklarında parlıyordu