Examples of using "Allumée" in a sentence and their turkish translations:
Işık gitti.
Radyo açık.
Işık açıktı.
TV açık.
Işık açık.
Işık niçin açık?
Işığı açık bırakma.
- Televizyon her zaman açıktı.
- Televizyon hep açıktı.
Tom lamba açık uykuya daldı.
Bir tür kafamda ışıklar söndü gibi oldu.
TV bütün gece açıktı.
Işığı açık bırakır mısın?
Tom'un odasındaki ışık yanıyor.
Tom'un odasındaki lamba açık.
Tom, bütün gece ışıkları açık bıraktı.
Geçen gece televizyon açıkken uyumuşum.
Açık televizyonla, derslerini nasıl aklında tutabilirsin?
İşte o anda zihnimde bir şimşek çaktı ve şöyle düşündüm:
Geçen gece, gerçekten, açık televizyonun karşısında uyuyacak kadar çok yorgundum.
- Işığı açık bırakmamı ister misin?
- Işığı açık bırakmamı ister misiniz?
TV bütün gece açıktı.