Examples of using "Ajoute" in a sentence and their turkish translations:
Çaya şeker ilave edin.
- Hesabıma ekle.
- Deftere yaz.
Soğanı ekle.
Onlar Vikipedi'ye makaleler ekliyorlar.
Rakibi de çağrısına bir ek yapıyor.
Çorbaya daha fazla tuz koy.
- Bu çay çok demli. Biraz su ekle.
- Bu çay çok koyu olmuş. Biraz su ekle.
Küçük bir tutam tuz ekleyin.
ve servetine servet katıyor
O, sorunumuza yeni bir boyut kattı.
Lütfen biraz şeker ilave edin.
Bir sürü buz ekleyin.
Lütfen adımı listeye ilave edin.
Çağrısının sonuna fazladan bir ses ekliyor.
Biraz süt ilave et.
Ben mektubu mühürlemeden önce birkaç kelime ekleyin.
Onu listeye ekle.
Esperantoda çoğul oluşturmak için tekil isme j ekle.
Eğer daha tatlı bir reçel istersen yalnızca daha fazla şeker ekle.