Translation of "#16" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "#16" in a sentence and their turkish translations:

« Age ? » « 16. »

“Yaş?” “16.”

Quand j'avais 16 ans,

Ben 16 yaşındayken

Après 16 mois d'hospitalisation,

Hastanedeki 16 aydan sonra,

Le mardi 16 janvier 1996,

16 Ocak 1996'da, Perşembe günü

16 professeurs noirs ou multiraciaux,

on altı siyahi veya çok ırklı profesör,

Royal à l'âge de 16 ans.

Régiment Royal'e kaydoldu.

- Pour plus d'information voyez page numéro 16.
- Pour plus d'information reportez-vous à la page 16.
- Pour plus d'information reportez-vous en page 16.

Daha fazla bilgi için, sayfa 16'ya bakın.

4, 6, 8 ou 12, 14, 16.

4, 6, 8 veya 12, 14, 16.

J'aurai 16 ans à mon prochain anniversaire.

Gelecek doğum günümde on altı olacağım.

Il reste à l'école jusqu'à 16 heures.

O saat 16’ya kadar okulda kalıyor.

Les enfants qui arrivaient avaient entre 10 et 16 ans,

Alınan çocuklar 10-16 yaşları arasındaydı,

Et, avec la nuit, les températures chutent à -16 °C.

Gece olunca da eksi 16 derecelere kadar düşüyor.

Vassili Kandinsky est né le 16 décembre 1866 à Moscou.

Wassily Kandinsky, 16 Aralık 1866'da Moskova'da doğdu.

Leonardo passe 16 ans après sa vie à Milan en Italie

Leonardo Milano'daki hayatından sonraki 16 yılda ise İtalya'da geçiriyor

Car il a travaillé tous les jours depuis l'âge de ses 16 ans

Çünkü 16 yaşından beri her gün çalışıyor

- Il est 4 h 30 de l'après-midi.
- Il est 16 h 30.

Saat öğleden sonra 4:30'dur.

Elle a dit qu'elle avait eu un accident de voiture à 16 ans.

O on altı yaşındayken bir trafik kazasıyla karşılaştığını söyledi.

Iouri Andropov fut élu Président du Præsidium du Soviet suprême le 16 juin 1983.

Yuri Andropov, 16 Haziran 1983'te Yüksek Sovyet Prezidyumu başkanlığına seçildi.

Ils marchèrent sur 16 km, se reposèrent pendant 10 minutes et ensuite reprirent la route.

On altı kilometre yürüyüp, on dakika dinlenip, tekrar yürüdüler.

Je suis arrivé au stade à 16 h 00, mais le match avait déjà commencé.

Öğleden sonra 4.00'te stadyuma geldim ama maç zaten başlamıştı.

Quand j'avais 10 ans, je pensais que quand j'en aurais 16, ma vie serait cool.

On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.

Qui peuvent s'élever jusqu'à 16 m. En s'éloignant, la marée laisse des petites mares dans les rochers.

En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.

Fumer dans une voiture avec un enfant de moins de 16 ans est contraire à la loi.

Arabada 16 yaşından küçük bir çocuk varken sigara içmek yasaya aykırıdır.

Est à plus de 16 km au nord-est d'ici, sur ce circuit de la chaîne du froid.

15 kilometre ileride, soğuk zincir güzergâhının kuzeydoğusunda.

Plus de 16 missions avec équipage en seulement cinq ans, les astronautes américains ont appris à manger, dormir,

Sadece beş yılda 16'dan fazla mürettebatlı görevde, Amerikalı astronotlar nasıl yemek yemeyi, uyumayı,

Vers 16 heures, le vieil ami de Lannes, le général Pouzet, a été touché par un boulet de canon et tué devant lui.

Saat 16:00 civarında Lannes'ın eski arkadaşı General Pouzet bir top güllesiyle vuruldu ve önünde öldürüldü.

- Tom vit à seize kilomètres de la frontière canadienne.
- Tom habite à 16 km de la frontière canadienne.
- Tom habite à seize kilomètres de la frontière canadienne.

Tom Kanada sınırından 10 mil uzakta yaşıyor.