Translation of "Valittaa" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Valittaa" in a sentence and their turkish translations:

- Hän valittaa jatkuvasti.
- Aina hän valittaa.

O her zaman şikâyet ediyor.

Haluatteko valittaa?

Şikayet etmek istiyor musun?

Hän valittaa jatkuvasti.

Her zaman şikâyet eder.

Et voi valittaa.

Şikâyet edemezsin.

Hän valittaa paljon.

O çok mızmızlanır.

Potilas valittaa aina päänsärkyä.

Hasta her zaman bir baş ağrısından şikayetçi.

Syytetty valittaa korkeampaan oikeusasteeseen.

Davalı bir üst mahkemeye itiraz edecek.

Tom valittaa aina vaimostaan.

Tom her zaman işinden şikâyet ediyor.

Olen varma, että Tom valittaa.

Tom'un şikâyet edeceğinden eminim.

Aina tavatessamme hän valittaa vaimostaan.

Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.

Hän valittaa kaikesta ja kaikista.

O her şey ve herkes hakkında şikayet eder.

"Mitä kuuluu?" "En voi valittaa."

"Nasılsın?" "Bir şikayetim yok."

Tom valittaa aina Marin rahankäytöstä.

Tom her zaman Mary'nin ne kadar harcadığı hakkında şikayet ediyor.

Tom tuskin koskaan valittaa mistään.

Tom neredeyse herhangi bir şey hakkında şikâyet etmez.

Hän aina valittaa minun tavastani tehdä asioita.

O her zaman işleri yapma tarzım hakkında şikayet ediyor.

- Minun äitini ei valita juuri koskaan.
- Minun äitini valittaa tuskin koskaan.
- Äitini ei valita juuri koskaan.
- Äitini valittaa tuskin koskaan.

Annem neredeyse hiç şikâyet etmez.

Tom oli tuskin päässyt ovesta sisään, kun Mari alkoi valittaa.

Tom kapıdan içeriye girer girmez Mary şikayet etmeye başladı.

- Ei kannata valittaa.
- Valittaminen on hyödytöntä.
- Vaikka valittaisit, se on hyödytöntä.

- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.