Examples of using "Tie" in a sentence and their turkish translations:
Bakın, bir yol görünüyor!
Bakın, aşağıda bir yol var.
Bu yol çıkmaz.
Çalışkanlık başarının yoludur.
Bu yol istasyona götürür.
Yol çok pürüzlü idi.
Bu taraftan.
Bu yol seni anıta götürecek.
Bu yol seni istasyona götürecek.
Yol ıslak ve kaygan.
Çamurlu yol yeni ayakkabılarımı mahvetti.
Yol uzun.
- Buradan dışarıya sadece bir yol var.
- Buradan tek bir çıkış yolu var.
Güneydeki ormanlık alanın derinlerinde saklı eski bir yol var.
Evet, bir yol! Bu medeniyet demek.
önceki gelişlerinde yolun çok tehlikeli olduğunu söylüyor.
Her iki tarafa bakmadan yolları geçmek tehlikelidir.
Affedersiniz,ama bu metro istasyonu için doğru yol mu?
Bu yol kamyonların geçemeyeceği kadar çok dar.
Aşk için hiçbir yol yoktur. Aşk yoldur.
Bu yolun genişliği nedir?
- İsteğin olduğu yerde, bir yol vardır.
- İstenirse her şey mümkündür.
- İstenirse mutlaka bir yol bulunur.