Examples of using "Vie" in a sentence and their turkish translations:
Çöpü dışarıya çıkar.
Çöpü dışarıya götür.
Tıraş zaman alır.
Onu eve götür.
Kurabiye yapmak zaman alır.
Beni onlara götür.
Beni Tom'a götür.
Onu buradan çıkarın.
Herkesi buradan çıkarın.
Bizi hastaneye götür.
Bizi oraya götür, Tom.
Bu yol seni istasyona götürecek.
Lütfen beni buradan uzaklaştır!
- Tom Mary'yi havaalanına götürecek.
- Tom, Mary'yi havaalanına arabayla götürecek.
Fakat bu, çok büyük enerji tüketiyor.
Bulutların gelmesiyle gece görüşü sınırlanıyor.
Sadece birkaç dakika sürer.
Şu insanları buradan çıkarın.
Bu sadece birkaç dakika sürer.
Bu kanepe çok yer kaplar.
O kitabı okumak uzun zaman almayacaktır.
Azim ve sabır her kapıyı açar.
Tom her gün çocukları okula götürür.
Bu kayalar aşırı kaygan! Buraya tutunurken gücüm tükeniyor.
Buradan istasyona yürümek yaklaşık 15 dakika sürüyor.
Onu buradan çıkarın.
Ona elini verirsen kolunu kaptırırsın.
Onları görüş alanımdan çıkarın.
Uzun sürmez.
Ama bu beni rotamdan sağa ya da sola saptıracaktır.
Teknolojinin hazır olması 5-10 yıl alır.
Bunu kullanabilirsem beni yola indirecektir.
Tom'un beni eve götürmesini istiyorum.
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.
Beni buradan uzaklara götürecek bir tekne istiyorum.