Examples of using "Töistä" in a sentence and their turkish translations:
İşe geç kaldınız.
İşe geç kalacağım.
- İşten kaçta çıkıyorsun?
- İşten kaçta çıkıyorsunuz?
İşe geç kalma.
Tom işten eve kadar koştu.
Genellikle işten ne zaman ayrılırsın?
- İş hakkında konuşmayı bırak.
- İş hakkında konuşmayı kes.
- İş hakkında konuşmayı kesin.
- İşten bahsetmeyi bırak.
Ben izinliyim.
Tom bazen işe gelmez.
Hazır olduğunda beni ara!
Tom dün işten eve her zamankinden daha geç geldi.
Hem Tom hem de Mary bugün ofisten erken ayrıldılar.
Tom, ABD-Almanya futbol maçını izlemek için işe gitmedi.
İşten bahsetmeyin. Biz tatildeyiz.
Tom birkaç gün bürodan uzak olacağını sana söylememi istedi.
Tom, işten eve dönünce çocuklarıyla oynayıp boğuşmaya bayılır.
Tom Mary'nin işini bırakmaya karar verdiğini bilmiyordu.
Ben şirketten kovuldum ama biriktirdiğim biraz param olduğu için, şimdilik, geçim giderleriyle bir sorunum olmayacak.
O niçin işini bıraktı?