Examples of using "Olit" in a sentence and their turkish translations:
Süperdin.
Sen çekiciydin.
Sen çok tatlıydın.
Sen çok haklıydın.
Çok harikaydın.
Hemen öndeydin.
Sen mantıklıydın.
Benim arkadaşımdın.
Sen kabaydın.
Sen bir aptaldın.
Ne zaman Boston'daydın?
Ne kadar kaldın?
İşe geç kaldınız.
Tom konusunda haklıydın.
Çok sarhoş oldun.
Uyuyordun.
Tamamen haklıydın.
Çok geç kaldın.
Komadaydın.
Kesinlikle haklısın.
On beş yaşındayken nasıl biriydin?
Dün neden yoktun?
Neden bu sabah geç kaldın?
Hangi gemideydin?
Tehlikede olduğunu düşünüyorduk.
Uyuduğunu düşündüm.
Başından beri haklıydın.
Ne kadar korkmuş olduğunu biliyorum.
Ne kadar süre partideydin?
Bize karşı çok naziktin.
- Dün gece neredeydin?
- Dün gece neredeydiniz?
- Sen dün gece neredeydin?
20 ekim gecesinde neredeydin?
Sen bulunması zor bir kızsın, değil mi? Çok iyi iş çıkardın.
Senin benim arkadaşım olduğunu düşündüm.
Beni kıskandın.
Sen çok rahattın.
İyi olduğunu biliyordum.
Burada olduğunu Tom'a söyleyeceğim.
Geçen ay kaç tane randevuya gittin?
Geçen yıl nerede çalışıyordun?
Dün gece saat kaça kadar partide kaldın?
Cinayet saatinde neredeydin?
Sen bir çocukken Noel Baba'ya inanır mıydın?
Dün neden o kadar üzgündün?
Böyle kibar bir adamdın.
Bunu yemeyecek kadar akıllıydın.
Tom'un en iyi arkadaşı olduğunu düşündüm.
İyi olduğundan emin olmam gerekiyordu.
Sen üç yaşındayken annen seni terk etti.
Seni gördüğüm zaman ne yapıyordun?
Şu ana kadar öptüğüm ilk kızdın.
Tom daha yeni yediğini söyledi.
Senin küçük çocukluğunu bilirim.
Noel Baba'ya inanmayı bıraktığında kaç yaşındaydın?
Unuttuğunu unuttum.
Onun sen olduğundan emin değildim.
Tom senin biraz gergin olduğunu söyledi.
Dün öğlen çalışıyordun, değil mi?
Onu neden düşündün?
Sen gençken ne tür oyunlar popülerdi?
Sen dışarıdayken West adında bir kişi aradı.
Neden onlarla birlikteydin?
Neden onunla birlikteydin?
Sen bir çocukken bizim meşe ağacına tırmanırdın.
Tom'un öldürüldüğü gece neredeydin?
Benim ulaştığım aynı sonuca ulaşacağını düşündüm.
Kaza geçirdiğini duydum.
Boston'a taşındığında kaç yaşındaydın?
Sen dışardayken Bay Brown diye biri geldi.
Ne yaptığını bilmediğin için seni affediyorum.
Aç olduğunu düşündüm.
Sen dışardayken Bay Smith diye biri seni görmeye geldi.
- Başlangıçta, yanlışlıkla seni erkek kardeşine benzettim.
- Başlangıçta seni erkek kardeşinle karıştırdım.
- Başlangıçta seni erkek kardeşine benzettim.
Üç gün önce işi bitirdiğini söyledin.
Sen küçük bir kızken sık sık Betty'nin evine çaya gittiğini hatırlıyorum.
Sen dışarıdayken Jones adında bir kişi geldi.
Sen dışarıdayken Sato isimli biri seni ziyarete geldi.
Eğer doğru hatırlıyorsam, sen o zamanlar oldukça iyimserdin.
Bana fikir öneren kişi olduğun söylendi.
Çok iyi gitar çaldığını hiç bilmiyordum.
1979'da neredeydin?
Dün öğleden sonra neredeydin?
Sen uzaktayken köpeğe kim baktı?
Bu yolculuk boyunca harika bir ortak oldunuz ve kararlarınız güvende kalıp panzehri bulmamıza yardımcı oldu.
Bu kadar aptal olduğun konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Tom bana burada olduğunu söyledi.