Examples of using "Itsestään" in a sentence and their turkish translations:
Ne demişler? İzlenen tencere asla kaynamaz.
Yangın kendiliğinden söndü.
- Mum kendiliğinden söndü.
- Mum kendi kendine söndü.
Tom kendisi hakkında konuşmayı sever.
Tom kendi hakkında nadir konuşur.
Bu belli.
Tom sadece kendini önemser.
Tom her zaman kendinden bahseder.
Tom kendi hakkında konuşmayı sever.
Tom resmini çektirdi.
O, kendisi hakkında hiçbir şey söylemeyecektir.
Birçok çocuk kendilerine bakmak zorunda kaldı.
Tom iPhone'u ile kendinin bir resmini çekti.
Tom kendi hakkında bir şey söylemedi.
O, kendine bakamaz.
Mum söndürülmek yerine söndü.
Tom kendisi hakkında konuştu.
Bu mesaj beş saniye içinde kendini yok edecektir.
Tom kendisi hakkında bize bir şey söylemeyecek.
Tom kendini çok seviyor gibi görünmüyor.
Tom'un bir bebek olarak kendine ait çok az sayıda fotoğrafları var.
Tom sosyal medyaya kendinin müstehcen bir fotoğrafını gönderdi.
Annesi balık avlarken kendi başının çaresine bakması gerek.
Tom kendi resmini çekti ve onu kız arkadaşına gönderdi.
Mary kendi resmini çekti ve onu Tom'a gönderdi.
Mary telefonunda kendi resmini çekti ve onu Tom'a gönderdi.
Tom kendine fazla güvenendir.
Tom işi alacağına kesin gözüyle bakıyor gibi görünüyor.
Tom şarkı söyleyen ve danseden bir videosunu You Tube'a postaladı ve o internette yayıldı.
Tom çok kendinden emin değil.
Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.
Oda arkadaşım yirmi yaşında ve ben bir hafta öncesine kadar bir klitorisin ne olduğunu bilmiyordum. O, onun bilgi eksikliğinin onun bir gey olmasından dolayı aşikar olduğunu düşünüyor, fakat bana sökmez. Sanırım bu burada halk eğitim sisteminin ne kadar boktan olduğunu göstermeye yeter.