Examples of using "Välittää" in a sentence and their turkish translations:
Tom umursar.
- Onun önemsediği tek şey paradır.
- Onun umurunda olan tek şey paradır.
Tom sadece kendini önemser.
Yavaş yavaş tüm hayvanları önemsemeye başlıyorsun.
Tom'a ne olduğu kimin umurunda?
TV ve radyo ile haber iletişimi artık çok yaygın.
Tom kırk yılda bir saçını tarama zahmetine katlanır.
Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.