Examples of using "Irti" in a sentence and their turkish translations:
Ona dokunma.
- Çek elini!
- Çek ellerini!
Tamam, halat hattından çıktık.
Şimdi bırakabilirsin.
İstifa et.
Bırakma.
- Beni yalnız bırak.
- Bana dokunma.
- Bırak beni.
Elimi bırakma.
Onu serbest bırakın!
İpi bırakma.
O, ipi bıraktı.
- Gitmesine izin vermek zorundasın.
- Bırakmak zorundasın.
Halatı çözdü, onu topluyorum.
Lütfen kolumu bırak. Beni incitiyorsun.
- İpi bırakman gerekiyor.
- İpi bırakmalısın.
Onu bırakman gerekiyor.
Şimdi beni bırakabilirsin.
Ona dokunma.
Tom gazeteden bir makale kesti.
- Gitmesine izin ver.
- Bırak gitsin.
- Bırak onu gitsin.
Tom gözlerini Mary'den uzak tutamadı.
O gözlerini ondan alamadı.
Tom Mary'nin kolunu bir kılıçla kesti.
Çek ellerini üzerimden.
Buraya küçük bir platform yaptık, yani kardan yüksekte.
Bu yüzden vantuzlarını çok narince, onu rahatsız etmeden elinden sökmen gerekiyor ki
Tom gözlerini Mary'den ayıramıyor.
Köpek balığı onu üstünden atmaya çalışıyordu.
Yangın çıktığında pazar henüz açılmıştı.
Ya çürüyen etin bir kısmını alıp ormanda tuzak kurar
Başı kesilmiş bir ceset adli tabibin masasındaydı.
Dişi, Ay küçülmeye devam ederken... ...en kara gecelerden en iyi şekilde faydalanmalı.
Çek o boktan ellerini üzerimden, seni göt kafa!
Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.
Tom istifa etmiş.
Bana dokunma.
Bu odaya girdiğim dakikadan beri gözlerimi senden ayıramadım.
Tom istifa etti.
"Ne yapabilirim?" "O havuçları doğra. Ve parmaklarını kesmemeye çalış."
Bırak gitsin!
- Tom işini kaybetti.
- Tom kovuldu.
O niçin işini bıraktı?